Cavit o kadar telaşlıydı ki ailesi, arkadaşları onu bir türlü sakinleştiremiyorlardı. “Sanki dünyadaki ilk ameliyat olacak insan senmişsin gibi davranma.” diye çıkıştı Aysel sonunda. “Sen ilk kez oluyorsun anlıyorum ama doktorlar bu ameliyatı her gün kaç kere yapıyorlar. Ben de seninle beraber endişeleniyorum ama şu anda senin değil doktorun endişelenmesi gerekiyor çünkü sen sadece yatıp uyuyacaksın ama o çok ince çalışacak.”
Cavit
kafasını kaldırıp baktı, şaşkındı. “Doğru söylüyorsun...” diyebildi sadece. Ama
hala çok korkuyordu narkoz almaktan. “Ya fazla verirlerse, uyanamazsam… Ya
yanlış damarı keserlerse… Ya benim anestezi alerjim varsa…”
Olabilecek
o kadar çok kötü alternatif vardı ki...
“Ya
bir hata yaparlarsa ve sakat kalırsam, ne yaparım sonra!”
Aysel
daha yumuşak bir sesle devam etti. “Haklısın, bu söylediklerinin hepsi olabilir
ama hepsinin olma ihtimali olmama ihtimalinden çok daha düşük.”
“İnsanların
uçaktan korkup otobüsle 24 saat gitmeye razı olmaları gibi. Hâlbuki herkes
biliyor ki karayollarında kaza riski havadakinden çok daha fazla. Ama yine de
kontrolün kendinde olmasını istiyor insan. Şu anda korktuğun şey, ameliyatta
başına gelecekler değil. Sadece bilincinin tamamen kapalı olup olaya hiç
müdahale edemeyecek olman. Doktora, hayır hayır öyle değil şuraya biraz daha
gir bakayım diyemeyecek olman değil mi?”
“Sen
ne değişik bir insansın” dedi Cavit. “Saçmalıyorsun ama aynı zamanda da çok
doğru söylüyorsun.”
Gerçekten
bizim en büyük problemlerimizden biri bu muydu acaba? Her şeyi kontrol
edebileceğimizi düşünmek…
“Bir
kahve yapayım bari” dedi Cavit, ayağa kalktı. “En azından kahve makinesinin
kontrolü hala bende.” diye gülümsedi mutfağa doğru giderken.
Kontrol
edebilmek...
Sorun
olduğunu düşündüğümüz bazı yerlerde yaptığımız hata bu muydu acaba?
Müdahale
edemediğimiz şeylere problem gözüyle mi bakıyoruz?
İşler
kendi denetimimizdeyken elimizden geleni yapmak gerekiyor, evet. Ama ya kontrol
edemediğimiz noktaya geldiğinde ne yapmalıyız?
Bir
karar aldıktan sonra artık o kararın getirilerine teslim olmak gerekmez mi?
Aynı zamanda öngöremediğimiz sonuçlarına da…
İnsanın
en büyük yanılgısı bu noktada başlar. Bir hedef belirlerken detaylı araştırma
yapmalı, belirsizlikleri ortadan kaldırmalıyız. Tedbirli davranmak, gerçekçi tepkiler
vermeye çalışmak zaten bizden beklenen davranışlardır. Ancak tüm olaylarda tüm
kontrolü elimizde tutmak mümkün değildir. Bu kontrol isteği bir süre sonra
insanda kararsızlıkla birlikte hareketsizlik ve gerginlik meydana
getirir. Yeni bir hedef belirlemek, yeni adımlar atmak çok zor gelir bize. Bu
olumsuzluklar da yavaş yavaş yaşam enerjimizi alır. Mutsuz, şikâyet eden, sahip
olduklarıyla tatmin olmayan insanlara dönüşürüz.
Duygu
ve düşüncelerimizi yönetebilmek bizim elimizdedir ama aldığımız kararların
sonuçları beklediğimiz gibi olmayabilir. İşin özü, öncelikle bunu baştan ayırt
edebilmek gerekir.
Bunun
için de sormamız gereken doğru soru çok basit ama çok nettir. Yaşadığımız sorun bizim kontrolümüzde
mi?
Gerçekten denmeyin kontrolümüzde olup , neyin olmadığını, nerede teslim olmamız gerektiğini anlamak kıymetli... Teşekkürler
YanıtlaSilKısa ama çok bilgilendirici olmuş. Kaleminize sağlık🍉
YanıtlaSilÖngöremeyeceğimiz şeyler illa ki olacak... bazen bilsem hiç girmezdim diyeceğimiz şeyler... ALLAH razı olsun
YanıtlaSilİnsan kontrol etme dürtüsünü kolay fark edemiyor bazen...
YanıtlaSilÇok aydınlatıcı bir yazı olmuş. Ne kadar da kontrol etme derdindeyiz 💬
YanıtlaSilGercekten de ne kadar doğru. İnsan yanlış bile yapsa kendi kontrol edebildiğinde güvendeymiş sanıyor kendisini. Ne garip kendimizden bilmemiz. Kendimiz yapsak bile bunun bizimle ilgili olmadığını bilmememiz…
YanıtlaSil"Saçmalıyorsun ama aynı zamanda da çok doğru söylüyorsun" 😂
YanıtlaSilİllüzyonlarımız işte
Sanki doktora neyi daha iyi yapacağını söyleyebilirmişiz gibi
Kaleminize sağlık…
YanıtlaSilAhhh ne güzel anlatmışsınız…
Bu mesleği yapan biri olarak hastalarımla konuşmam kulaklarımda çınladı;
Buradaki en rahat kişi sizsiniz. Siz kafayı vurup yatarken biz koşturuyor olucağız birde bizi düşünün ve kendinize geldiğinizde çoktan odanızda olmuş olacaksınız ama ben burada çakışmaya devam ediyor olacağım… :)
Tebessüm ettirdiniz ve aynı zamanda düşündürttünüz…
İnsan hep kontrol edemediği noktaları kontrol etmeye çalışırken bilinci kapanıyor, ben bu hayatta tabiki bir şeyleri kontrol edeceğim ama neyi kontrol edeceğim? Bana nelerin kontrol hakkı verilmiş?? Vücudumda bile kontrol edebileceğim bir bölge varken kontrol edemeyeceğim bölge var.. uzuvlarımı istediğim gibi hareket ettirebilirken kalbime dakikada şu kadar at diyemiyorum veya böbreklerimin ne zaman çalışacağına ben karar veremiyorum… hayatta var olan her şey aslında bana hep bir mesaj veriyor gibi…
Çok doğru demişsiniz
SilHastalar yattığı yerden konuşmasın :)
Bir karar aldın, hemen eyleme geç. Eyleme geçemeyeceğin bir karar ise karar değildir zaten.
YanıtlaSilİnsan aciz olduğunu anladığında, kontrolün Rabbinde olduğunu kabul ettiğinde büyük bir konfora ulaşıyor gerçekten
YanıtlaSilÇok doğru Duygu ve düşüncelerimizi yönetebilmek bizim elimizdedir ama aldığımız kararların sonuçları beklediğimiz gibi olmayabilir.
YanıtlaSil""Yaşadığımız sorun bizim kontrolümüzde mi?""çok yerinde bir soru...:)))
YanıtlaSilİnşallah öyledir...
İnşallah doğru kararlar verebiliriz...
Kontrol etmeye çalışmak ne kadar da yorucu
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilOysa kontrolü sahibine bırakmak ne kadar da konforlu öyle değil mi.?
YanıtlaSil"Her şey kontrol altında değil benim kontrolüm altında diyen olmak ne kadar yorucu. "Her şeyi ben kontrol edemem" bir anlasam. Hayattaki kontrollerim benim sorumluklarım. Yoksa narkoz altında ameliyata müdahale edemem ki :)
YanıtlaSil