ANLAYINCA ÇOK ŞEY DEĞİŞİR

Arabasında çalan müziğe neşe içinde eşlik ederken, bir anda zihninde bir ampul yandı! Bundan daha birkaç ay önce “Bir daha içten bir tebessümü acaba ne zaman ederim?” diye düşündüğü günleri anımsadı... Her sabah uyanırken “Kalbimdeki o acı hala duruyor mu?” diye kontrol ettiği sabahları...

Her gün bir diğerinin aynı gibi geçiyordu o zamanlar. Kafasında birçok düşünce ile günün rutinlerini yerine getiriyordu. Kuzeninin tavsiyesiyle gittiği seminerde duydukları onu kendine getirmeye başlamıştı. 

O günden beri aklından çıkmayan cümle şu olmuştu; 

“Bu hayatta her şey geçicidir! Ama her şey!”

Geçmişini düşündü... Gerçekten de öyle değil miydi?

İnsan hiçbir zaman sürekli mutlu olmaz, sürekli mutsuz da...

Sürekli bolluk içinde ya da sürekli darlık içinde de olamaz...

Kaybedilen bir evlat acısı da bu hayata özgüdür, 

Kazanılan bir servetin hazzı da bu dünyaya hastır...

Ve hepsi ama hepsi geçer ve gider...

Peki, zamana karşı sabır göstermek kolay mıdır?

Öyle ya insanoğlu pek acelecidir...

Haksızlığa uğradığında hemen hakkı ona teslim edilsin ister.

Bir sonucu beklediğinde sabırsızlanır, hemen gerçekleşmesini ister.

Hayat, insana hakkını aslında daha hak ettiği o ilk anda vermiştir. 

Tıpkı hak edilen bir helakın da hükmünün daha ilk anda verildiği gibi...

Gerçek gerçekleşecektir ama hakkı olan zamanı bekler.

Peki, neden hemen gerçekleşmez?

Çünkü hayat, insandan doğru tepkiyi vermesini bekliyordur…

Mesele insanın o sonucu beklerken zamanını nasıl geçirdiğidir.

İnsan, bu hayattan hakkını almadan veya uğradığı haksızlığın karşılığı ona ödenmeden gidemez...

Peki, insan başına gelen kötü olayları fırsata çevirmek için nasıl bir yol izlemelidir?

Mesele, insanın gerçekten o hakkı hak ettiğine dair hayata deliller sunmasıdır...

Bunu gerçekleştirmek için de insanın yöntemlere ihtiyacı vardır. Tüm insanlar için geçerli olan yöntemlere...

İşte bu noktada Deneyimsel Tasarım Öğretisi bu sorulara ispatlarıyla yanıtlar verir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji eğitimidir. Olumsuz olaylar kadar olumlu olaylara da nasıl tepki vereceğine dair yöntemler sunar. Ve bu yöntemlerle kişinin dününe göre daha mutlu, daha başarılı olmasını ister.

Kim Kimdir semineri ile gerçekliğe kapıyı aralar… Gerçekte kimin kim olduğunu deşifre ederek... İnsan tanımadığı bir şeyi nasıl yönetebilir ki? İlişkileri iyi yönetebilmenin yolu da insanı tanımaktan geçer…

İlişkilerde Ustalık seminerinde ile stratejiler açığa çıkar... Aslında yaptığımız doğruları geliştirmek ve yanlışları düzeltebilmek fırsatını bizlere sunar. Fark etmemizi sağlar.

Ve Başarı Psikolojisi seminerinde ise resmin bütünü tamamlanmaya başlar... Peki, bundan sonra neler yapmalıyız? Nasıl hedefler koymalıyız? Hayatın her alanında daha başarılı nasıl oluruz? 

Bu sebepten insan hayatına doğru yön verebilmek için öncelikle gerçekleri öğrenebilmeli, sonra öğrendiklerini gerçekten anlayabilmeli…

İşte o zaman başarının basamaklarını tırmanmaya başlayabilir.

Çünkü anlayınca çok şey değişir.