YENİ BİR BAŞLANGIÇ

Bade, annesinin "Bırak kızım şu zıkkımı! ", demesinden gerçekten çok yorulmuştu. Artık cevap vermeye bile gerek görmüyordu. Cevap verdiği zamanlarda ise annesini susturmak istercesine bazen “Hı hı, tabi anneciğim...” diyordu. Bazen de “Dert etme anneciğim, sigara o kadar zararlı olsa dedem akciğer hastası olurdu.” diye annesini geçiştirmeye çalışıyordu.

 Annesi bu duruma çok üzülüyor, biricik akıllı kızının geldiği hale inanamıyordu. Bağımlı olan kızının ara ara onu rahatlatmak için “Bırakacağım söz!” demesine hiç inanmıyordu. 

Annesi bu düşüncelerde iken Bade sigaranın onu çok rahatlattığını ve tek keyif aldığı şey olduğunu düşünüyordu. Hatta ara ara "Keşke annem de içse. Karşılıklı sigara içer, sohbet ederdik" diye düşünüyordu. 

Bade bir gün işten kendini çok kötü hissederek geldi. Gün boyu çektiği baş ağrısı nedeniyle eve kendini zor atmıştı. Bu aralar havalar birden soğumuş, Bade ise incecik kıyafetlerinden vazgeçememişti. Gerçi hava soğuk olsa da ince giyinmeyi severdi. Fakat bu sefer kendini başka hissediyordu. Sanki soğuk hava bedenine sıkıca sarılmış peşini bırakmıyor, içini titretiyordu. Öksürürken boğazının yanında ciğerleri de çok acıyordu. Annesi her zamanki gibi mucizevi karışımlarla onu iyileştirmeye çalışmış ancak bu sefer pek başarılı olamamıştı. Ağrılarının geçmediğini görünce çaresizce hastaneye giden Bade’nin duydukları pek hoşuna gitmedi. Çünkü doktor sigaradan dolayı ciğerlerinin zayıf düştüğünü bu nedenle bu kadar ağrısı olduğunu söylemişti. Bade duyduklarına çok üzülmüş ama bunu sigaraya bağlamak da pek işine gelmemişti. Hayattaki en büyük keyfini, sırdaşını bırakmak istemiyordu. Ama doktorun sözleri bir yandan, anne ve babasının sözleri bir yandan kulaklarında çınlıyordu. Sonra işyeri aklına geliyor, sigara içmek için çıktıkları odada kapıyı ilk açar açmaz burnuna gelen o kötü kokuyu hatırlıyordu. Sigara odasından çıkarken üzerindeki kıyafetlere parfüm sıkmadan çalışma masasına oturamıyordu. Sonra birden annesinin “Kızım insan sırdaşıyla küçücük bir odada pis kokuların içinde vakit geçirmez. Sırdaş olsa gerçekten fayda verir.” cümlelerini hatırladı. 

Bade ne kadar kaçmaya çalışsa da sanki hayat bu safer peşini bırakmıyordu. Kendi inkâr ediyor, zihni sürekli ona gerçeği haykıran bir anne gibi peşinden dolanıp duruyordu. 

Bade o geceyi hastanede geçirmiş, zihnine hücum eden düşüncelerle pek uyuyamamıştı. Ancak sabah ilaçların etkisiyle kendini iyi hissetmesine rağmen bir yanı buruktu. Çünkü kendine tanımladığı sigara anlayışının yanlış olduğunu kabul etmek zorundaydı. Sigara ona ne dost ne faydalı bir şeydi. Arkadaşları için gittiği odada sadece kötü kokular aklındaydı. Sanki elinde sigarası olursa kendini özgür hissettiriyordu. Fakat şimdi ne olmuştu da artık sigaranın özgürlük değil de bırakamadığı bir bağımlılık olduğunu anlamaya başlamıştı? Halbuki eskiden annesine "Ne var ki? istesem bırakırım", diyordu. Aslında küçük bir hastalık onda neleri fark etmesine sebep olmuştu. Kendisi bile şaşırıyordu.

Doktorun muayenesinden sonra hastaneden çıkabilirdi. Eve gidebilmenin sevinci ile kapıdan çıkarken zihninde ve yüreğinde sadece özgürlük kelimesi vardı. Belki biraz zorlanacak, belki destek alacaktı. Ama kendisi için yapacağı bu güzel adıma hazırdı... 

Yorumlar

  1. Bağımlılıklardan kurtulmak zor sancılı.
    Ama bir o kadar da özgürlük dolu🌿

    YanıtlaSil
  2. İnsan çok isteyince dost ile düsmani, fayda ile zararı karıştırabiliyor...

    YanıtlaSil
  3. Sırdaş olsa gerçekten fayda verirdi…🕊️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder