Üç arkadaştılar. Çocukluk yıllarından beri bir arada büyümüşlerdi. Güzel anılar biriktirmişlerdi. Timur esnaf olmuş kendi dükkanını açmıştı. Hareketi ve konuşmayı seven bir tipti. Yurdum insanı dediğimiz tiplerdendi. Bir müşteri dükkanın önüne gelse biraz bakar, sonra nasıl oluyorsa sohbete başlar, ‘’Memleket neresi? Kaç çocuk var?’’ derken müşterilerle yakın olmayı becerirdi. Yılmaz ise öğretmen olmuştu. Ailesinin ekonomik durumunun kötüye gitmesiyle erken yaşta çalışmaya başlamış ve hayat onu olgunlaştırmıştı. Çok marifetli ve güler yüzlü bir insandı. Tek sıkıntısı sinirlendiği bir konuyu argo kelime olmadan yeterince ifade edememesiydi. Eren de okuyup doktor olmuştu. Ailesi onun okuması için özverili davranmış, o da bunun karşılığında elinden geleni yapmıştı. Çalışkan ve disiplinli biriydi.
Zaman hızla akıp geçmişti. Şimdi üçü de evli ve çoluk çocuğa karışmışlardı. Yıllar geçse de bir arada kalmayı başarabilmiş ve birbirlerinin iyi ve kötü günlerinde yan yana olmuşlardı. Çocukluk yıllarında okuldan sonra bir araya gelir, birlikte vakit geçirmekten hoşlanırlardı. Eskiden kalma bir rutin haline dönmüştü bu buluşmalar. Arada hangisinin üzüntüsü, neşesi varsa paylaşırlardı. Evlenseler bile bağlarını koparmadan devam ettirdiler. Hatta eşleri de tanışarak onlar da kendi aralarında görüşmeler düzenliyordu.
Haftada bir, çok sevdikleri Dursun abinin yerine giderlerdi. Sanayide küçük, birkaç masa ve sandalyeden oluşan bir dükkandı. Kapısının önünde ‘Hoş geldiniz’ ve ‘Kel’in Yeri’ yazan iki tabela vardı. Müşteriler boş yer kalmayınca dükkanın önünde sırada beklerlerdi. Gerçektende buranın en iyi kebapçılarındandı. Hele o kebabın yanına getirdiği mezeler 10 numara. Zaten mezeleri yese insan doyardı.
Her hafta olduğu gibi o gün de iş çıkışı üç arkadaş buluştu. Dursun abiye adana dürüm siparişi verdiler. Çok uzun kalamayacaklardı bugün. Bir şeyler atıştırıp kalkmaya karar verdiler. Dürümlerin servisle geldiğini gördüklerinde yüzleri görülmeye değerdi. Garsonun elindeki servise üçü birden kafasını çevirip baktıklarında gülümsemeye başladılar. Tam bir fotoğraf karesi gibiydi; gelen servise doğru bakarak dürümlere gülümseyen adamların yüzü. Zamanla birbirlerine benzemeye başlamış, birçok ortak yanları olmuştu. Aynı şeylere tebessüm eder, aynı şeylere üzülür ve aynı şeylerden rahatsızlık duyarlardı. Birbirlerini sevdikleri dışarıdan anlaşılırdı.
Ancak insan bazen dostunu düşmanını karıştırabilir. İsteklerine ters bir şeyler olmaya başladığında, istekleri engellendiğinde dostu düşman, düşmanı dost zannedebilir. Halbuki düşman, zarar veren kişi demektir. Uyuşturucu bağımlılığı olan bir insan ona uyuşturucuyu satan kişiyi dost zanneder. Ve ona bunun için para vermeyi bırakan ailesini de düşman zannedebilir. İnsan isteklerinin engellenmesi veya desteklenmesine göre bir yanılgı içine girer. İhtiyacı olan şey bazen istediği şeyi bırakması olabilir. Ve bu ona çok zor geldiği içinde zarar verecek kararlar alabilir. Eşini aldatan birine, ailesine geri dönmesini söyleyen kişiyi düşman zannetmesi gibi. Ya da çocuğun kendisine ders çalışmasını söyleyen ailesini düşman zannetmesi gibi…
İnsan hayatta ihtiyaçlarına göre değil de isteklerine göre seçimler yapmaya başladığında aşırılığa gider. Eskiden de denildiği gibi ‘’İstemenin sonu yok.’’ Bu nedenle istekleri ona zarar vermeye başlar. Ve bunu her engellemek isteyeni de düşmanı olarak görür.
Asıl dost ise ona fayda veren kişidir. Gerçekten ihtiyacını algılayan ve karşılayan kişidir. Zaten dost; fayda veren, kişiyle akrabalığı olmadığı halde yakın saydığı kişi demektir. Bu hayatta insanın öncelikle ilişkilerinde faydayı gözetmesi gerekir. Sonradan üzerine güzeli eklemelidir. Önce fayda vereni seçmeli sonra da bunu güzel yapıyor mu diye bakmalıdır. İyilerle bir arada bulunabilmek için buna dikkat etmemiz gerekir. Herkes iyilerle karşılaşmak için dua eder. Ancak asıl önemli olan iyilerle bir arada bulunabilmektir.
Ne zorluklar yaşamışlar ama faydayı tavsiye ederek yıllarca birbirlerine destek olmuşlardı. Onlar gerçek dosttular.
Dürümlerini bitirene kadar biraz sohbet edip biraz da günün yorgunluğunu attılar. Çalan nostaljik müzikler eşliğinde karınlarını lezzetli kebapla doyurmanın tadını çıkardılar. Üstüne bir de Dursun abinin meşhur yakınının çay bahçesinden getirttiği çayla daha da güzelleşti ortam.
Mesele etrafının kalabalık bir çevreden oluşması değil. Asıl mesele iyi insanlarla bir arada olmanın her zaman anlamlı ve özel olması. Bu sebeple de iyi insanlara çıkan yollarımız olsun. Ve onlarla aynı tarafta olmak nasip olsun...
Mesele etrafının kalabalık bir çevreden oluşması değil. Asıl mesele iyi insanlarla bir arada olmanın her zaman anlamlı ve özel olması.
YanıtlaSilÇok güzel, çok anlamlı olmuş. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilİyi insanlara çıkan iyi yollar 🤗
YanıtlaSilKaleminize saglik,fayda veren dostlara Selam olsun
YanıtlaSilKim dost, kim değil konuşmadan anlaştığımız kişiler işte dürüme gülümseyenler. Ne güzel ifade etmişsiniz,
YanıtlaSilTeşekkürler
Mesele etrafının kalabalık bir çevreden oluşması değil. Asıl mesele iyi insanlarla bir arada olmanın her zaman anlamlı ve özel olması...
YanıtlaSilTatlıyı da acıyı da paylaşır dost dediğin. Tatlıyı artırır çoğaltır acıyı azaltır. Güzel dost olabilmek ve güzel dostlar biriktirebilmek dileğiyle...
YanıtlaSil🤍
YanıtlaSilİyi insanlarla bir arada olabilmek nasip olsun🧡
YanıtlaSilEllerinize sağlık
YanıtlaSilAllah, iman edenlerin dostu ve yardımcısıdır; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Bakara 257. Biz de dost istiyorsak bizi aydınlığa çıkaranlara yaklaşmalıyız...
YanıtlaSilKaleminize sağlık... Dürümcü dostlar bize ne güzel mesajlar verdi...
YanıtlaSil"Mesele iyi insanlarla karşılaşmak değil, iyi insanlarla birlikte olmak..." Nasip olsun🤲
YanıtlaSilİyi insanlar, iyi yollar…
YanıtlaSilDost nedir? Seni ve kendini iyiye doğruya götürendir. Hep iyilerle olalım inşallah💕 Elinize sağlık
YanıtlaSilİnsan sevdigine benzer... Benzemiyorsa sevmiyordur... kiminle arkadaş, dostu kim iyi sećmeli demek ki! Aynı yönde aynı yere giden insanlar olsun hayatımızda..
YanıtlaSilKaleminize sağlık. iyi olmak güzel iyilerle olmak daha güzel. Yol arkadaşının güzel olması da yolu güzelleştren güzel bir detay.
YanıtlaSil