Çalan kapının sesi ile irkildi Zeliha. Kim bilir kaç dakikadır masanın başındaydı. Yerinden kalkarken bin bir hevesle hazırladığı kahvaltıya baktı. Açıkta kalan peynir kurumuş, yağ erimiş, şekil verip zeytinyağı ve kekikle süslediği domatesler suyunu bırakmıştı.
Yavaşça kapıya doğru ilerledi, gelen annesiydi. İçeriye girip terliklerini giyerken söyleniyordu. Önce durup kızına baksa belki gözlerindeki hüznü görebilirdi. Ama görmedi ve konuşmaya devam etti.
Annelik her şeye müdahale edebilmek mi?
Kızım kaç saattir kapıdayım neden açmıyorsun? Elim kolum dolu anahtarımı da bulamadım. Telefonla da aradım cevap vermedin, iyice meraklandım. Nerede o kocan olacak adam? O niye kapıyı açmıyor?
- Gitti.
- Ne demek gitti! Pazar günü bu saatte ne işi varmış?
Zeliha, “Ya senin pazar günü, bu saatte ne işin var anne?” diye içinden geçirdi. Ama yine sustu. Evlendiği günü hatırladı. Annesi nikah şekerinden gelinliğe, düğün salonundan fotoğrafçısına, o kadar çok müdahale etmişti ki… Semih’le ilk kavgalarını bile annesi yüzünden o gün yapmışlardı.
Oysa evlenirken, "Biz asla diğer çiftlere benzemeyeceğiz." demişler ve tanışır tanışmaz ani bir kararla evlenmişlerdi.
Yıllar içinde çok düşündü, bu kadar ani evlenmemin annemle bir ilgisi var mı? Diye. Problem olarak gördüğü annesinden kaçmıştı aklı sıra. Oysa yapması gereken tek şey, sadece “hayır” demekti. Her şeye "evet" diyerek ilişkilerinde başarılı olduğunu düşünüyordu.
Evet mi? Hayır mı?
Semih, evlenecekleri hafta işten çıkarılmıştı. Kimseye bir şey diyemedi. Eşnin bir sürü borcu vardı. Ama yeter ki o üzülmesin diye, yine kimseye söylemeden tüm altınlarını satmasına izin verdi. Bunların hepsini iyi niyetle, hep iyi olacağını düşünerek yapıyordu. Ancak her şey giderek kötüleşiyordu.
İnsan, ilişkide beklentisini doğru yere yerleştirmeli
Zeliha çalışıyor, eşi evde oturuyordu. Semih'in bahanesi hazırdı. "Ben öyle kimsenin ağız kokusunu çekemem, kendi işimi yapacağım." diyordu. Zaman içinde ne kendi işini ne de başka bir işi yaptı. Hep başkalarından bekliyordu. Bana iş bulsunlar, bana borç versinler diye. Oysa, bilmiyordu insanın beklentisi kendinden olduğunda mutlu ve başarılı olabilirdi.
Ailesi rahat büyütmüştü Semih’i.
Çalışmayı çok sevmiyordu. Kısa süreli işler yapıp çıkıyordu. “Biz oğlumuza
bakarız, insanın evladı yük olmaz.” diyordu kayınvalidesi. Belki yedi yaşında
yük değildi ancak yirmi sekiz yaşında işler değişiyordu. Kendi mücadele etmek
yerine, problemlerini çözmek yerine, hep birilerinden bekler olmuştu.
Beklediğini bulamadıkça daha da sinirleniyordu.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki, insan seçimlerinin sonucunu yaşar.
İlişkide seçim yapmak ne kadar
önemli, şimdi daha iyi anlıyordu Zeliha. Kısa vadede önemli değildi belki ama
bir ömür yaşayacağı insanı keşke biraz daha tanısaydı. En başında, hayat daha toz pembe iken birçok olayda bugün yaşayacaklarının işaretini görmüştü aslında.
Ama o zamanlar “Düzelir” dedi hep.
Çok konuşmak mı? Az kelime ile çok
şey anlatmak mı?
Annesi de sürekli baskı yapıyordu
eşinin iş bulması konusunda. "Konuş kocanla, ne kadar çok konuşursan o
kadar etkin olur. " diyordu. Ama Zeliha konuştukça, anlattıkça eşi daha
çok uzaklaşıyordu ondan. Annesine bunu söylediğinde, "Öyle kızım öyle, sen
konuşmaya devam et.” diyordu.
İlişkide sınır koymak, ilişkiyi
koruyan kalkan gibidir.
Evliliğinde sınır da yoktu. Annesi
ya da kayınvalidesi çat kapı gelebiliyordu mesela. Görümcesi, eltisi herkeste
evlerinin anahtarı vardı. Keşke zamanında sınır koyabilseydim, diye
düşündü.
Ne iyi kalbim var benim!
Sevgisi de sınırsızdı. Sınırsızca
sevmişti, hem de çok. Sevgisi aşırı olduğu için görememişti olanı biteni. Aşkın
gözü kördür, derler ya. Kör olmuştu adeta. Varsa yoksa Semih'in ihtiyaçları ve
istekleriydi önemli olan. Hep kendinden veriyordu, karşıdan da alması
gerektiğini bilmeden. Tek taraflı bir iletişim tüm dengeleri bozmuştu
işte.
Bu sabah Zeliha, “ İş arıyor musun?” der demez kıyamet kopmuştu. Aslında çoktan dolmaya başlayan bir bardağın son damlasıydı bu söz. Semih, “Bitti artık gidiyorum!” dedi ve evi terk etti. Bu kadar kolay mıydı bitirmek?
Her şeyi silip atmak kolay
mıydı?
Emek veren, çabalayan tarafın
yüreği daha çok yanıyordu anlaşılan. Derken irkildi annesinin sesiyle. Hala
konuşuyordu, "Öyle kızım öyle, aç konuş kocanla başka türlü düzelmez bu
iş." deyip durdu.
İnsanın ilişkilerde doğru bildiği
yanlışlar nelerdir?
Ya öyle değilse. Ya hayatındaki en
büyük hata, susması gereken yerde konuşmak, konuşması gereken yerde susmaksa.
Ya sınır koymamaksa. Ya çok konuştuğu için etkili olduğunu düşünmekse.
Biliyorum demek mi? Öğrenmek mi?
Zeliha'nın şimdi en baştan yeniden
öğrenmeye ihtiyacı vardı.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana
ilişkilerinde nasıl mutlu ve başarılı olacağı ile ilgili yol gösteren bir
pusuladır.
- Nasıl iletişim kurarım?
- İletişimin kaç çeşidi var?
- Yaşadığım İletişim mi? İlişki
mi?
- Doğru seçim nasıl yapılır?
- Problem mi önemli olan yoksa
problem çözme becerisi mi?
- İlişkide Ustalık nedir?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, zihnimizdeki bu sorulara cevap vererek, dününden iyi, ustaca iletişim ve ilişki kurmayı öğreten bir ilimdir.
İnsanın en zorlandığı, nasıl bu işin içinden çıkabilirim dediği şeylerden birisi de ilişkilerimiz. Her şeye evet, her şeye hayır demek değilmiş ilişki💐
YanıtlaSilİlişkilerde en büyük problemlerden biri, sınırlar…
YanıtlaSilİyilik yapıyorum derken öyle hatalar yapıyoruz ki…
Teşekkürler hatırlatıcı yazı için
Benim de bu eğitimden sonra een çok yol aldığım, iyi ki dediğim konulardan biri sınırlar!
YanıtlaSilİyi ki ilişkilerimde çıkmazlara girmeden öğrenmek nasip olmuş işin aslının nasıl olması gerektiğini
Sınırları olmayanın imtiyaz hakkı da olmazmış. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilGünümüzde sıkça karşılaştığımız …
YanıtlaSilGüzel bi yaşı olmuş emeğinize yüreğinize sağlık
Hocam ne güzel anlatmışsınız gerçekten hayatta insanı en çok yoran ve üzen şey insan ilişkileri . Doğru yerde doğru hareket edebilmek çok kıymetli
YanıtlaSilGünlük yaşamımızda hayatında işleyişinde en yakınımızdan başlayarak ne yapmamızla ilgili farkındalık yaratan güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilİnsan doğru diye düşünüp, tüm hayatını etkileyecek ne büyük yanlışlar yapıyor aslında
YanıtlaSilHer şeye evet demek yada her şeye hayır demek ,merhametle tavizi karistirmak bu ayrımı yapabildiğimizde ilişkilerdeki bir çok problemimiz cozulecek belkide...emeğinize sağlık. insanın Kendinden birçok örnek bulabileceği guzel bir yazı olmuş 🤗
YanıtlaSilFarkındalık yaratan güzel bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık
YanıtlaSil“Öyle öyle” diyerek bilmişlik yaptığımız ama hiç de öyle olmayan bir çok şey var hayatımızda. Farkındalık oluşturdunuz. Teşekkürler…
YanıtlaSilKimbilir neleer kaçırıyorız “öyle öyle” derken
SilAtaerkil bir toplumda yaşamanın verdiği çaresiz öğrenilmişlikler ilmin verdiği farkındalık ile kendini keşfe çıkmak mutluluğun saygınlığını koruma altında tutup sevgiyle yeşermesini gözlemlemek teşekkür ederiz katkılanmamızı sağlayan güzel gönüllü insanlar
YanıtlaSilBazen hayır diyebilmek bizlere ileride karşılaşabileceğimiz çok daha güzel durum ve duyguları daha içten bir evetle karşılayabilmenin en güzel yoludur. Ve bazen dışardaki sesleri kısıp içerideki sesi odak noktası olarak almak, sonrasında yaşanılacak olası olumlu ya da olumsuz senaryolarda vicdanen kendini daha iyi hissedebilmenin en büyük yardımcısı olur insan için. Gerek hikayesi gerek mesajıyla güzel bi yazı olmuş ellerinize, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilİnsan kendinden tanıyınca okuduğu hikayeyi ağlayası geliyor. Beni ağlattınız deyip suçu size de atabilirim😉
YanıtlaSilHayır diyememek ne kadar acı ellerinize sağlık 👏
YanıtlaSilOkadar can alıcı bir konuya değinmişsinizki elinize emeğinize yüreğinize sağlık hocam hayat insana bir noktadan sonra hayır demeyi öğretiyor ama üzülürmü kırılırmı karşılığındaki evet'lerimizde bizden hayatımızdan bir çok şeyi alıp götürmüş malesef
YanıtlaSilNerede evet nerede hayır diyeceğimizi ve sınırlarımızı bilsek, sorunlarımızın çoğunu hallederiz inşaAllah, elinize yüreğinize sağlık hocam🤗
YanıtlaSilSınırları olmayan insanlar malesef kaybediyor.
YanıtlaSilDenge her zaman esastır. Sevgi, değer her şeye "evet" demek değildir. Çok etkili ve açıklayıcı olmuş, kaleminize sağlık..
YanıtlaSilSınırların olması insanı ilişkide marifetlendiriyor.
YanıtlaSilYazıyı okuyunca aydınladım sanki benim problemimde bu ama adı konmamıştı ben artık problem olararak da görmüyordum bence en vahimi de bu normalleştirme kaleminize sağlık.
YanıtlaSilEmel Ekmen .Bu hayat benim yaşadığım hayatla aynıydı taki gözlerimi açana kadar eline yüreğine sağlık ablacığım Allah ım yolunu açık etsin
YanıtlaSilNe kadar hayatin içinden bir yazı. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilEvet dedikçe hiç sorun çıkmayacakmış gibi geliyor oysa evet dedikçe sorunlar artıyor. Güzel bir hikaye olmuş yaptığımız hataları gördügumüz
YanıtlaSilAhh ah… 😔 nerde evet nerde hayır diyeceğimizi bilmeden hatalar yapmışız yıllarda. Çok şükür geç olsa da öğrendik bu eğitimlerle ölçüleri.
Sililişkime müdahale etmelerine ben izin vermişin meğer. sebebi benim sınır koymamış olmammış. teşekkür ederiz
YanıtlaSil😕 Kişinin SANA nasıl davranmasına SEN karar verirsin....
SilYetki kimdeyse sorumlulukta ondadır...
Emeği geçen herkesten ALLAH razı olsun ✍🏼🕊️📖
İnsan beklentisini doğru yere koymadığınd hayatında ne çok sıkıntı yaşıyor.
YanıtlaSilDeneyimsel öğretiye gelince beklentinin ne olduğunu anladım.
Meğer ne kadar zorlaştırıyormuşuz hayatımızı bekleyerek.
İnsanın hatalarını görüp toparlanmasını sağlıyorsunuz.
YanıtlaSilÇok güzel yazılar. Çok teşekkür ederiz.
Her şeye evet demek her şeye hayır demek değil mesele ,doğru yerde evet yada hayır diyebilmek mesele, doğru yeri bilmek ise en büyük mesele. Ne güzel yazı okurken kendimden çok şey gördüm teşekkürler.
YanıtlaSilİnsan, ilişkide beklentisini doğru yere yerleştirmeli 👍
YanıtlaSilAşkın gözü kör diye bizi aldattılar :) Kör olan aşkın gözü degil ki! Bilincin gözü kör. Aslında zaman insanlar arasında döner, durur..insan sadece neyi bilmez? insan ilişkinin gerçeklerini bilmez.. Ee bilmeden yola çıkınca da kaybeder. Sonra neden kaybettim, ben nerede hata yaptım ki der.. aynı yanlışlara devam edip kör kuyulara düşerler.. Çıkış yolu mu? Gittigin yol yanlıssa dogrusu zıttında der Deneyimsel Öğreti..
YanıtlaSilEvet demek değilmiş ilişkiyi toparlayan ve hayır itici olmadığı gibi bazen kendını korumakmış
YanıtlaSilDoğru bildiğimiz yanlışlar silsilesi…
YanıtlaSilYanlış başlayınca doğruya varmıyor ne yazık.
O sebeple işin gerçeğini öğrenmek şart!
Yazınızda sorunlar sıralanmış. Uyandırma gibi olmuş.
Elinize sağlık🌻
Elinize sağlık 🌺
YanıtlaSilNeyi neden tercih etmişiz? Kocam olsun derken bile koca değil de kendimize yük tercih etmişiz. Seçimler hayatta insanı en güçlü yapan şeyler bir görebilsek.
YanıtlaSilKarar vermeden önce yapılması gerekenleri uygulamalı anlatan zorunlu bir ders olmalı. Yada bu seminerleri zorunlu tutmalı
YanıtlaSilElinize sağlık…
YanıtlaSilOkurken herkes kendinden bir parça bulabilir. Doğru yaptığımızı düşünerek yaptığımız yanlışlar silsilesinin vücut bulmuş hali.
Bu işin raconu ne? Kuralı ne? İlişkilerde Ustalık bunu anlatıyor sanırım.
Hadi geliyoruz….
🙌🥀