Her şeyimiz vardı…
Her şeyimiz vardı…
Her şeyimiz…
Vardı…
Defalarca tekrarladı annesine bu cümleyi. Artık üzüntüden doğru düşünememeye başlamıştı. Takılı kalmıştı aynı cümlede. Kendisi için sorun değil ama annesini üzdüğü için vicdan azabı yaşıyordu.
"Biz Emre’yle boşandık anne. "
Kimine göre sadece bir cümle annesine göre bir yıkım. Kesin bu yıl annem artık bunun mutsuzluğuyla geçirecek günlerini, diye düşündü.
Kendisi ise o son imzayı attığında kafesten çıkartılmış bir kuş gibi hissediyordu. Özgürdü. Mutluydu… Biri gelip kafesi açmış sanki ve o kuş arkasına bakmadan kaçmıştı.
Sadece tek bir cümle ile anlatıyordu ruh halini. Her şeyimiz vardı neden böyle oldu?
Evleri istediği yerde istediği gibiydi sorun çıkar endişesiyle herkesten uzak bir şehir seçmişlerdi. "Oh kaynana derdi de yok! " dedi.
Güzel bir sitede… İstediği mobilyalarla döşenmiş güzel bir ev.
Herkesin hayali olmalıydı.
Mutfağına hayran hayran bakıyordu. Tam de istediğim gibi…
Balkona salıncak da atmışlardı… Manzara da manzaraydı hani.
Hiç eksikleri yoktu. "Ne güzel! "dedi, "Güzel bir evlilik bizi bekliyor."
Balayında o en çok yıldız alan balayı oteline dahi göndermişti Emre’nin ailesi.
Hiç uğraş vermeden aileler sayesinde birçok imkana sahip olmuşlardı. Emre’nin annesi birkaç sene içerisinde ev ve araba almalarına da destek oldu. Daha çok genç yaşta ev ve araba sahibi oldular. 25-26 yaşlarında iki genç... Zaten üniversiteden mezun olalı kaç sene olmuştu ki.
Sadece Emre’nin annesi düşkün değildi. Ece’nin annesi de kızına çok düşkündü.
Bir şey için uğraşmalarına gerek bile yoktu. "Siz yeter ki mutlu olun, alın bu parayı temizlikçi tutun." diyen kızına düşkün bir anne…
Dışarıdan görünen buyken onlar her gün kavga ediyordu. Sanki iyi ayrı dünyadan iki ayrı insan… Emre ve Ece.
"Başarısız ilişkinin kitabı olsa biz yazarız. " diyordu Ece.
Birbirlerini görmüyor, duymuyorlardı.
İhtiyacı neydi karşı tarafın? İkisinin de umurunda değildi.
Mobilyadan daha önemli şeyler vardı aslında…
Evden daha önemli…
Yaşanacak semtten…
Alınacak evden belki arabadan…
Bir kadının evlilikte sorumlulukları neler? Bir erkeğin sorumlulukları neler?
Bir kadın eş seçimini neye göre yapmalı? Bir erkek eş seçimini neye göre yapmalı?
Bir kadın evlilikte neye ihtiyaç duyar, erkek neye ihtiyaç duyar?
Sahi bu soruların cevapları neydi?
İki anne de üzüldü işin sonunda,
Keşke bunları öğretmiş olsalardı imkân vermek yerine…
İMKÂN; MUTLULUK GETİRMEZ…
BİZE MUTLULUK GETİREN MARİFETLERİMİZ ve BEDELLERİMİZDİR.
Yuvayı yuva yapan iki insanın uğraş ve çabasıdır. O çabayı harcarken aldıkları keyifte evlilikteki mutluluklarıdır zannımca.
YanıtlaSilKaleminize sağlık🩷
Günümüzün evliliklerini anlatan güzel bir yazı olmuş… Kaleminize sağlık 🍃
YanıtlaSilBedeli ve marifeti çok olan ilişkimiz olsun inşAllah. Daha bilinçli daha düşünerek adım atan. Üzerine düşen görevleri bilen ve isteklerine göre değil ihtiyaçlarına göre yaşayıp hareket edenlerden olalım inşallah. Gençlerimize çok güzel bir örnek olmuş bu yazı. 🤲🏻
YanıtlaSilNe guzel anlatmışsınız... Tebrik ediyorum ... Gerçekten imkan çokluğu mutluluk sebebi değil...
YanıtlaSil:) Niye böyle oluyor ya
YanıtlaSilÖnemli olan sahip olduğun imkânların da değil bu imkânlarla neler başardığın. İmkanların sana hayat gayeni unutturup seni kendine hayran hayran baktırıyorsa sadece, o imkan sana fayda değil zarar verecektir. İnsanın kendi ayağına çelme takması böyle birşey olsa gerek...
YanıtlaSilGünümüz evliliklerinin ortak sebebi maalesef, bedelsiz yetişen bireyler
YanıtlaSilBirbirinin gözüne bakmak değil birlikte hayata bakmak mesele
YanıtlaSilOysa aile olabilmek sadece evin içini doldurmakla mümkün olmuyordu…
YanıtlaSilRABbimiz de bize sonsuz lütuf vermekte fakat anlamayıp, neden şimdi böyle oldu ki diyoruz 😟 emeğinize sağlık kıymetli bir yazı👏
YanıtlaSilKeşke mutluluğun sırrı varlıkta olsaydı. Görünür bir sebep olurdu. İnsanlar yanılmazlardı. Yine sebep imkanlar oldu. Nasıl bir ters köşe. Hayat bize net olarak bunu acı bir şekilde öğretiyor. Keşke anlayabilseydik önce
YanıtlaSil