ÖZGÜRLEŞMEK

DENEYİMSEL TASARIM ÖĞRETİSİ

ÖZGÜRLEŞMEK

İç Anadolu’nun karasal ikliminde, dümdüz bozkırında babasının, ay çekirdeği tarlasını nasıl da umutla ektiğini seyrediyordu Ali. Toprağı sürerken babasının neşesini gördükçe gülümsüyordu. Traktörün sesi adeta ailesi için yarınlara açılan kapı gibiydi. 


 

Bakalım yaza kadar büyüyecekler mi bu ektiğimiz tohumlar? dedi Ali. 

 

Yanında oturan dedesi, “tohum ne yapacağını bilir, sen merak etme. Sen ondan ne öğrenirim ona bak. Yeter ki öğrenci ol bu hayatta. O zaman doğada sana öğretecek çok öğretmen bulursun.” dedi usulca.  

 

Ali, meraklı meraklı baktı dedesine. Gözlerini açmış, can kulağıyla dinledi dedesini.

   

Bir tohum, sadece bir tohum mu?

 

İnsanın bir tohumdan öğrenebileceği bir şeyler olabilir mi? “Yok canım, ne öğrenecekmişim bir tanecik tohumdan?” mı diyorsun yoksa?

 

Biraz su, biraz hava, biraz da toprak. İhtiyaç listesi çok da fazla değil.

 

Tohumun anası atası nerde bilinmez ama bizim tohum bugün bu torağın altında. Hiç ağlamıyor “Anne neredesin? Ben sensiz yapamam. Bu topraktan çıkamam.” demiyor. İşine gücüne bakıyor.

 

“Hayatımın aşkı, her şeyim, beni neden bıraktın buralara? Şimdi ben sensiz yaşayamam, ölürüm!” demiyor. Hayatına devam ediyor.

 

“Benim alıştığım yer olmadan ben buralarda daha da durmam.” demiyor. Yerine yurduna alışıveriyor.


 

Neden peki?

 

Çünkü özgür. Kök salıyor toprağa. Özgürce serpilip büyüyor. Dallanıp budaklanıyor. Tomurcuklanıyor, meyve oluyor. Yiyenlere şifa oluyor. Özgürce, hiçbir şeye takılıp kalmadan. Sadece ve sadece amacına odaklanmış. Toprağına bağlı mı? Bağlı, ama bağımlı değil. 

 

Dimdik, güzel ve fayda veren. 

 

Beni terk edip gider mi diye var mı bir kaygısı? Neden bana seni seviyorum demiyorsun, neden bana çiçek almıyorsun diye var mı bir şikayeti? 

 

Kaygısız, şikayetsiz… 

 

Yapması gerekeni yapıyor, yoluna bakıyor. İstediği tek şey hedefini gerçekleştirmek, hepsi bu. Engellere de takılmıyor aslında. Hiçbir şeye bağımlı kalmaması da o yüzdendir.

 

Çünkü özgür, bizim o bir tanecik tohumumuz. 

 

Bir balık peki? Bir tanecik balık, insana ne öğretebilir?

 

Yanındaki balıklarla birlikte yüzebilmeyi? Onlarla ekip olabilmeyi? Yanındaki balıklar olmadan da yaşamını devam ettirebilmeyi. Hem de özgürce.  Kimseye eyvallah etmeden. Sizinleyken güzel ama sizsiz de güzel, dercesine. 


 

Ya taşların arasından akıp giden su? İnsana ne öğretebilir?

 

Amacı neyse ona hizmet ediyor. Bazen aşındırıyor, vadi oluşturuyor, bazen biriktirme yapıp ovalara sebep oluşturuyor. Kıvrılması gereken yerde kıvrılarak, düz gitmesi gereken yerde dümdüz giderek. Akıp giden su ne öğretebilir insana? Benim bir düzenim var, o düzenim olmadan akmam diyebilir mi mesela? Esnemesini de biliyor, değil mi? Hedefinden vazgeçmiyor, vereceği faydadan vazgeçmiyor. Ama gereksiz ne varsa kurtuluyor yüklerinden.

 

Akıp gidiyor, dimdik, tökezlemeden, yılmadan hem de. Özgürce akıp gidiyor. 

 

Ya insan? Özgürleşemeyen insan?

 

İnsan, insana yapmaması gerekenleri öğretebilir mi?

 

Bir eve bağımlı kalıp, ben evim olmadan hiçbir yerde kalamam derken,

 

Doktoru yasaklamasına rağmen, tuzsuz yemek benim için aç kalmak, derken,

 

Oğluşumu kimselerle paylaşamam, derken,

 

Kızımı ellere vermem, derken,

 

Sevgilim, benim her şeyim, derken, 

 

Öğretir insana, yapmaması gerekeni. Bir nesneyi, bir varlığı, bir insanı vazgeçilmez yapmamayı öğretir. Takılı kalmamayı öğretir. 

 

Ya insan? Özgürleşebilen insan?

 

İnsana yapması gerekenleri öğretebilir mi?

 

Özgürce yaşamayı?  Nasıl özgürleşebileceğini?

 

Severken ayarı bilmeyi,

 

Çalışırken işini olmazsa olmazı yapmamayı,

 

Kendine rota çizmeyi, dağa tırmanırken gereksiz şeylere hayır diyebilmeyi,

 

İhtiyacı olanı almayı, ihtiyacı olana ihtiyacını verebilmeyi,

 

Verdikçe özgürleşeceğini,

 

Aldıkça esareti,

 

Öğretir insan özgürleşebilmeyi.

 

Özgürse sever yanındakileri. Onları da kendini de üzmeden, hırpalamadan. 

 

Şefkatle bakar çalışanına, çocuğuna.

 

Gitmesi gereken yeri de bilir, kalması gereken yeri de.

 

Diretmez ben, ben, ben diye.

 

Ama eğer özgürse…

 

İşte böyle, dedi dedesi Ali’ye. İnsanın öğreneceği çok şey var hayatta. Bilmediği, bildiği zannettiği ne çok şey var. 

 

Bak doğaya, nasıl özgür olunur gör. İnsan özgürleştikçe hafifler, yük de olmaz, yükün altında da kalmaz. Vazgeçmesi gereken yerde vazgeçebilir. 

 

Baban, evlenmeden de bizimle mutluydu. Şimdi de mutlu. Vakti zamanı gelince, bildi yapması gerekeni. “Ben sizden kopamam!” demedi. Tıpkı o attığı tohum gibi. 

 

Eee evlat, zaten insana da özgürlük yakışmaz mı?

 

Kim sever takılı kalanı? 

 

İşte böyle… yeter ki öğrenci ol, öğretecek öğretmen çok olur hayatta.

 

Özgürlük nedir?

 

İnsan neden özgür değildir?

 

İnsan nasıl özgürleşebilir?

 

İnsan özgürleşirse ne olur, özgürleşemezse ne olur?

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana özgürleşebilmesi için yollar gösterir. Böylece insanın dününden iyi olmasına yardımcı olur.

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi ile insan bağımlılıklarından nasıl kurtulacağını da öğrenir. Vazgeçebilir insan nasıl olunur? Bununla ilgili stratejiler verir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Yorumlar

  1. Ellerinize yüreginize sağlık harika bir yazı olmuş çok teşekkür ederiz💐

    YanıtlaSil
  2. Özgürlük ne baska birşeymiş, biz asi olmayi özgürlük sanmışız oysa...
    Ne cok yanılıyoruz biz bi hayat ta. Bize başka başka pencelerden bakmayi oğreten bu yazılar ne kadarda faydali kaleminize sağlik devamini bekliyoruz:)

    YanıtlaSil
  3. Deneyim alarak okudum yazınızı. Ellerinize sağlık🌺

    YanıtlaSil
  4. Kaleminize sağlık👏

    YanıtlaSil
  5. Doğadan ne çok şey öğrenebiliyoruz aslında yeter ki görebilelim. Özgürlük nasıl güzel anlatılmış elinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. İnsanoğlu; ihtiyaç ve muhtaç olarak gelmiş dünyaya... Ama bir yandan da çok önemli bir özellik verilmiş ki, işte irade kullanma hakkı verilen ve ona yakışacak olan *özgürlük*...
    Bu sebeple, hayatımızdakilerle de bir bağımız var, olmalı da... Ama o bağ, bağımlılığa kaymadan olmalı ki, hem bir kalite olsun, hem de geçici olan her şeyde olduğu gibi, herkesin de hayatımızda belirli bir süre olacağını kabul ederek...
    Bizi hayatta güçlü kılacak şeydir özgürlesebilmek... 🍃

    YanıtlaSil
  7. nereye bakarsan bakalım değişmeyen döngü var bu döngü bize deneyim çıkarımı veriyor suyun döngüsü toprağın döngüsü ömür döngüsü verilen alınacak aldığını vereceksin yazı bana çok şey düşündürdü elinize yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Yeterki öğrenci ol öğretecek bulunur ne kadar güzel bir cümle. Yeter ki öğrenmek isteyelim bilmediğimizi kabul edelim.

    YanıtlaSil
  9. Hayatta her şeyin bir amacı olması ve o amaçta hedefine konsantre olması…

    Ben ne yapıyorum bu hayatta, ne kadar amacıma göre yaşıyorum, ne kadar oyalanıyorum diye düşündürdü…
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  10. Çok kıymetli bir yazı olmuş. Defalarca ve defalarca okunası. RABBİmiz idrak edip hayatımıza geçirmeyi nasip eder

    YanıtlaSil

Yorum Gönder